Bi gün şarap için anam, "bu, anamın yaptığı sirke gibi kokuyor" dedi. Aşagidaki fikraya rastlayinca bu olay aklima geldi.
Halka şarap içmeyi yasakladığı halde kendisi sıkı bir şarap tutkunu olan Padişah IV. Murad birgün bir Bektaşi tekkesini ziyaret etmiş. Tekkenin mahzeninde içi dolu fıçılara rastlayınca, karşısında el pençe divan duran tekke şeyhine sormuş: "Bre bu nedir? Burada şarap mı imal idersüz? Günah olduğunu bilmez misüz?" Şeyh, boynunu bükmüş: "Haşa, hünkarım... Biz üzümü ezer, suyunu sıkar, fıçılara koyarız. Bundan sonrası Allah'a kalmış. Bazen sirke olur, bazen şarap... Allah'ın işine karışacak halimiz yok ya!"
Halka şarap içmeyi yasakladığı halde kendisi sıkı bir şarap tutkunu olan Padişah IV. Murad birgün bir Bektaşi tekkesini ziyaret etmiş. Tekkenin mahzeninde içi dolu fıçılara rastlayınca, karşısında el pençe divan duran tekke şeyhine sormuş: "Bre bu nedir? Burada şarap mı imal idersüz? Günah olduğunu bilmez misüz?" Şeyh, boynunu bükmüş: "Haşa, hünkarım... Biz üzümü ezer, suyunu sıkar, fıçılara koyarız. Bundan sonrası Allah'a kalmış. Bazen sirke olur, bazen şarap... Allah'ın işine karışacak halimiz yok ya!"
Yorumlar